Hikaye
Küçüklüğümden beri çizim yapıyorum (hatta kız kardeşim elimde bir kalemle doğduğumu söylerdi) ancak bu merak annem ve babam bana Noel’de "Nasıl Resim Yapılır" konulu bir kitap hediye ettiğinde bir tutkuya dönüştü. Kitap çok kalındı ve her türlü çizim tekniğini anlatıyordu. Hepsini deneme şansım olmadı – Kurşun kalem ve mum boya ile çalışmaya devam ettim.
Daha sonra, okul yıllarımda Japon animasyon ve çizgi romanlarına merak saldım. Gözleri gerçekten çok büyük olan pek çok kız çizdim, bu merakım sona ermiş olsa da bu tarz ve kültüre olan sevgim devam ediyor.
Okuldan sonra üniversite eğitimimi bitirdim, bilgisayar grafiği konusunda bir kurs tamamladım ve Pajka Studio’da çalışmaya başladım. İlk işim bir apartman için logo tasarlamaktı ve oradan sonra işlerim devam etti.
Grafik işlerimin arasında bir noktada oturup, kağıt ve Tikky Graphic Keçeli Kalemle çalıştım - bir gece sabaha kadar yüzlerce nokta ve çizgi oluşturdum. O noktada, çizmeyi bildiğimi hatırladım. Bir parçayı bitirdim, sonra bir başkasını ve sonuçta ortaya "Oddities" serisi çıktı.
O zamandan beri profesyonel çalışmalarım ağırlıklı olarak grafik tasarımdan oluşsa da yaratıcı sürecimin rahatlatıcı kısmını çizimlerim oluşturuyor. Bununla birlikte şu anda tişört baskıları ve bir kitap için çizimler üzerinde çalışıyorum - işimin akışı bu.
İş
Grafik tasarım alanında çalışmak özgürlük ve bağımsızlık sağlıyor ve ben de muhtemelen her şeyden çok bunlara değer veriyorum. Aynı zamanda müşterilerle olan ilişkiler de sürekli değişiyor - bazen işin yorucu kısmı oluyorlar ve işin harici talepler olmadan yürümesini arzu ediyorsunuz. Bazen de müşterilerle konuşmak - ihtiyaçlarını ve fikirlerini öğrenmek, yaratıcı sürecin doğal bir parçası oluyor.
Kendi grafik stüdyoma sahip olmak istiyordum. O aşamaya geldiğimde her şeyin çözüleceği hayalini kuruyordum ama elbette öyle olmuyor. Ama kendi işime sahip olmayı, istediğim işleri alıp istemediklerimi bırakmayı seviyorum.
İşler her zaman kendi kararlarını vermekle güçsüzlük arasında bir dengede akıp gidiyor.
Yaratıcı süreç
Fikirler, çok farklı şekillerde geliyor.
Açık bir fikrim olmadığı ve yalnızca çizmek istediğim zamanlarda bir keçeli kalem alıp işim bitene kadar çiziyorum (ve sonucu beğenmezsem çizim direkt çöpe gidiyor).
Aklımda bir fikir şekilleniyorsa kurşun kalemle çizmeye başlıyor ve ardından keçeli kaleme geçiyorum. Ardından çizimi tamamlıyor ve bazen de biraz renk ekliyorum ama dürüst olmam gerekirse renklendirme aşamasını nadiren tamamlıyorum.
Bir rOtring Rapidograph kalemim var ve bunun en sevdiğim kalemlerden biri olduğunu itiraf etmeliyim: güzel ve kusursuz çizgiler çizmemi sağlıyor ve kullanımı gerçekten kolay.
Kaliteli araçlar işimi kolaylaştırıyor ve sanat eserlerimin nihai sonuçları üzerinde çok büyük bir etki yapıyor. Bunun gerçekten önemli olduğuna inanıyorum.
İlham veren unsurlar
Her türlü fotoğraftan çok ilham alıyorum: moda, doğa, hayvanlar, klasikler… İnternet, şu anda tam bir hazine sandığı, harika şeyler bulabiliyorsunuz.
Diğer grafik tasarımcıların çalışmalarına nadiren bakıyorum. En beğendiklerim, herhangi bir anda benim yaptıklarımdan çok farklı şeyler yapanlar oluyor. Bunun dışında basit şeylerden hoşlanıyorum: parkta güneşli bir öğleden sonra, bira, kitaplar, özellikle de seyahat kitapları - muhtemelen seyahat etmek için fırsatım veya cesaretim olmadığından. Mitoloji (Japon kültürüne olan sevgim burada görülebiliyor), "Oddities" serisi için iyi bir temeldi. Kitap koleksiyonu yapıyorum; çok sakin ve iyi birer arkadaşlar.
Yaratıcılık alanındaki son çalışmam, ekran baskıları – Bir arkadaşımla nasze7.pl adını verdiğimiz bir ekip kurduk ve Varşova’da bir stüdyoda çalışıyoruz. Ayrıca tabela yazılarına da merak saldım; beni o kadar çekiyor ki bir gün para kazanmak için bunu yapabilirim. Ama şimdilik çizgilerim ve noktalarımla uğraşmaya devam ediyorum.
Bağlantılar:
www.martiszuludvikez.blogspot.com